24 Eylül 2018 Pazartesi
36-72 AYLIK ÇOCUKLARIN GELİŞİM ÖZELLİKLERİ
BİLİŞSEL GELİŞİM
MOTOR GELİŞİM
ÖZBAKIM BECERİLERİ
SOSYAL VE DUYGUSAL GELİŞİM
DİL GELİŞİMİ
ANNE - BABA TUTUMLARI VE ÇOCUĞA ETKİLERİ
Okul önce dönemde anne ve baba çocuğa görev ve
sorumluluk verdiği takdirde çocuklar kendini ifade edebilen, öz güvenli ve
bağımsız bir kişilik yapısı geliştirir.
Toplumda anne ve babalar çocuklarını yetiştirmede farklı tutumlar
sergilemektedir. Anne ve babalarının bu tutumları çocukların nasıl bir yetişkin
olacağını işaret eder. Bu tutumların bir kısmı...
Baskıcı ve Otoriter Anne Babalar
Katı kurallara sahip anne ve
babalar çocuklarına söz hakkı vermeden kendi istediklerine göre hareket
ederler. Çocuk yetişkinin sözü dışına çıktığında sert bir şekilde
cezalandırılır.
Çocuk
Üzerinde Etkileri:
- Bu çocuklar kibar olmalarına karşılık çekingen,
itaatkâr, başkalarının etkisinde kolay kalabilirler.
- Utangaç ve içe kapanık olabilirler.
- Kendilerini ifade edemezler.
- Sözle ya da fiziksel olarak şiddet gördüklerinde
aşağılık duygusu geliştirebilirler.
- Özellikle ergenlik döneminde evden ve okuldan kaçma
eğilimi gösteren isyankâr tavırlar içinde olabilirler.
Aşırı
Koruyucu Anne Babalar
Çocuklarını gereğinden fazla
kontrol eden ve üzerlerine titreyen anne babalardır. Çocuklarına çok sayıda
kural koyarlar, sürekli olarak çocuğun başına kötü bir şey gelecek korkusuyla
yaşarlar. Aşırı koruma tavırları sebebiyle bu tür anne-babalar çocuğun kendini
gerçekleştirme fırsatını elinden alırlar.
- Çocuk Üzerindeki Etkileri:
Bu çocuklar kendi kendilerine yetemeyen, aşırı
bağımlı, kendine güveni olmayan bir kişilik yapısı geliştirebilirler.
- Anne babaya bağımlı olduklarından çoğu zaman kurallara
harfiyen uyarlar.
- Utangaç ve içe kapanıktırlar.
Bu tür ailelerde egemenlik
çocuklara aittir. Anne babalarına karşı saygısızdırlar. Tüm istekleri anne
babaları tarafından yerine getirilir. İstekleri reddedildiğinde hırçınlaşırlar,
ağlayıp bağırırlar.
Çocuk
Üzerindeki Etkileri:
- Bencildirler,
kendileri her şeyden önce gelir.
-
Yaşıtlarıyla sık
sık problem yaşarlar. Çünkü çocuklar hep kendi isteklerini yaptırmaya çalışan
şımarık çocuklarla oynamak istemezler.
-
Davranışları
denetlenemez.
-
Zamanla aile
dışındaki bireylere de egemen olmanın yollarını ararlar.
Bu anne babalar çocuklarına hiçbir kural koymazlar.
Çocuğun sağlık beslenme temizlik, sevgi gibi temel ihtiyaçları karşılanmaz.
Anne baba çocuğa karşı hırçın, soğuk ve ilgisizdirler. Bu sebeple çocuk
istenmediğini, reddedildiğini hisseder.
Çocuk
Üzerindeki Etkileri:
- Yardım duygusundan uzak sinirli, kendisinden daha
küçük ve güçsüzlere karşı düşmanca duygulara sahip bir birey olabilirler.
- Sosyal olarak içe kapanıktırlar
- Yetişkin rolü almada başarısızdırlar.
- Suça eğilimlidirler.

Çocuk
Üzerindeki Etkileri:
- Sosyal, etkin, yaratıcı ve başarılıdırlar.
- Yanında yetişkin olmasa da kendi davranışlarını
kontrol edebilirler.
- Sorunların çözümünde fikri alındığı için problem çözme
yeteneği gelişir.
Okul Öncesi Eğitimin Önemi ve Amacı
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN AMAÇLARI
Okul öncesi eğitiminin amaç ve görevleri, milli eğitimin genel amaçlarına ve temel ilkelerine
uygun olarak;
1.
Çocukların beden, zihin ve duygu gelişimini ve iyi alışkanlıklar kazanmasını sağlamak,
2.
Onları ilkokula hazırlamak,
3. Şartları elverişsiz çevrelerden ve ailelerden gelen çocuklar için ortak bir yetiştirme ortamı
yaratmak,
4.
Çocukların Türkçe’yi doğru ve güzel konuşmalarını sağlamaktır.
OKUL
ÖNCESİ DÖNEMİN ÖNEMİ
Çocukların keşfetmek ve öğrenmek için
doğal bir eğilimleri vardır. Öğrenme çok erken yaşlarda başlar ve hayat boyu
devam eder. Çocuklar dünyaya geldikleri ilk andan itibaren, daha okula
başlamadan çok önce öğrenmek ve keşfetmek için büyük bir heves duyarlar: aktif
bir şekilde çevrelerini keşfederler, iletişim kurmayı öğrenirler ve
çevrelerinde gördükleri şeylere dair fikirler oluşturmaya başlarlar.
Okul öncesi
dönem beyin gelişiminin en yoğun ve hızlı yaşandığı dönemdir. Beyin gelişimi
çocuğun bilişsel, dil, sosyal-duygusal ve motor gelişimi için güçlü bir zemin
oluşturur. Beyin okul öncesi dönem boyunca hızlı geliştiği için bu dönem,
beynin çevresel etkilere en açık olduğu dönemdir. Çocuğun ne kadar
keşfedebileceği, neler öğrenebileceği ve hangi hızla öğrenebileceği çocuğun
çevresinin ne kadar destekleyici olduğuyla ve çocuğa ne gibi olanaklar
sunulduğuyla yakından ilişkilidir.
Çevresel etkiler çocuğun beyin gelişimini olumlu yönde
etkileyebileceği gibi, olumsuz çevre koşullarına bağlı olarak istenmeyen bir
şekilde de etkileyebilir. Çocuğun sağlıklı bir beyin gelişimine sahip
olabilmesi için okul öncesi dönem boyunca sağlıklı beslenmesi, zengin uyarıcı
bir çevre içinde bulunması ve çocuğa yeni öğrenme fırsatlarının sunulması
gerekmektedir.
Erken
yaşam deneyimleri çocuğun okula, öğrenmeye ve kendi becerilerine dair
geliştireceği tutumları belirler ve okul başarısını etkiler. Okul öncesi
dönemde olumlu deneyimler yaşayan çocuk okula, öğrenmeye ve kendi becerilerine
dair olumlu tutumlar geliştirir.
Çocuğun sağlıklı bir şekilde
büyüyebilmesi, gelişebilmesi ve öğrenmeye karşı olumlu tutumlar
geliştirebilmesi için nitelikli bilişsel uyarıcıların, zengin dil
etkileşimlerinin, olumlu sosyal-duygusal deneyimlerin çocuğa sunulduğu ve
çocuğun bağımsızlığının desteklendiği bir çevrenin yaratılmasına ihtiyaç
vardır. Bu ise ancak sağlıklı bir aile
ortamı ve nitelikli bir okul öncesi
eğitimi ile mümkündür.
15 Eylül 2018 Cumartesi
ANNE BABAMA MEKTUP
Anneciğim ve Babacığım,
Ben artık büyüdüm
ve okula başlıyorum. Okulun ilk günlerinde sizden ayrılmakta zorlanabilirim,
sınıfa girmekte, sınıf kurallarına uymakta sıkıntı yaşayabilirim. Tepkimi
sizlere ağlamakla gösteriyor da olabilirim.
Hem öğretmenimden
hem de sizlerden cesaretlenmem konusunda destek istiyorum.
Beni sevdiğinizi ve
korumak istediğinizi biliyorum. Bir süre zorluk yaşasak da sanırım bu durumu birlikte
atlatabiliriz.
Anneciğim ve
babacığım lütfen;
- Ben sizden ayrılmakta zorlansam da siz sabırlı ve kararlı
davranarak okula uyum sağlamamı kolaylaştırın.
- Okulumla ilgili çok abartılı olmayan güzel bilgileri, orada
neler yapacağımı, neler olacağını benimle paylaşarak okulu sevmeme destek olun.
- Ailedeki herkesin sizinle aynı fikirde olmasına özen
göstererek okula alışmam için beni destekleyin.
- Okul saati bittiğinde beni mutlaka alacağınızı söyleyerek
güven kazanmamı sağlayın.
- Okula ilk geldiğimizde ben sizin mimiklerinizden,
hareketlerinizden, sesinizden kaygınızı fark edebilirim. Bu nedenle sakin ve
rahat davranarak bana güç verin.
- Ben okula geldiğimde ağlarsam ve siz de kaygılanıp geri
dönerseniz ben bundan cesaret alarak ağlamayı uzatabilirim ya da her gün bu
ağlama davranışını gösterebilirim.
- Okuldan beni aldığınızda bana çok fazla soru sorarsanız
sorguya çekildiğimi hissederek bunalabilirim. Benimle sohbet ederek duygularımı
anlatmama fırsat verin.
- Etraftaki tanımadığım yetişkin kalabalığı beni ve arkadaşlarımı korkutup tedirgin edebilir. Lütfen okula sadece biz bize gidelim ve siz büyüklerimiz bizi tedirgin etmemek için lütfen okulun dışında bekleyin.
- Tek başıma sınıfa girmem için beni okulun giriş kapısında cesaretlendirin. Lütfen sınıfımın penceresinde beklemeyin ki dikkatimi size değil arkadaşlarıma ve öğretmenime verebileyim.
- Okulda kendime güven duymaya ihtiyacım var. Tuvalet
ihtiyacımı giderebilmem için kolay çıkarılabilen giyecekler giydirin.
- Ayakkabılarımı kendim giyip çıkarabilmem için cırt cırtlı
ayakkabılar tercih edin.
- Bana takı taktığınızda oyun oynarken arkadaşlarıma takılırsa
hem benim canım hem de arkadaşımın canı yanabilir.
- Ojelerimi silmeyi ve tırnaklarımı kesmeyi unutmayın. Ben
bazen ojenin ve asetonun çocuklar için çok zararlı olduğunu unutup oje sürmenizi isteyebilirim siz bana lütfen bunu
hatırlatın. (Oje kızlar için)
- Okulda kendim yemek yiyeceğim. Siz de evde her yiyeceğin
tadına bakmam ve kendi başıma yiyebilmem konusunda beni destekleyin.
- Evde her ihtiyacım olduğunda kendi başıma halledebilmem için bana zaman tanıyın. Bırakın yapabildiğim kadarıyla kendi işlerimi ben yapayım. Bu bana özgüven duygusu kazandıracaktır ve okulda da kendi işlerimi kendim yapabilmem de deneyim olacaktır.
Canım ailem okul
korkumum nedeni anneye bağımlılık, aşırıyı koruyucu aile tutumu, daha önce söz
verilip yerine getirilmemiş olmasından dolayı yaşadığım güvensizlik, bana
bağımlı bir ailemin olması, kardeşimi kıskanmam, daha önce siz fark etmeseniz
de benim çok etkilendiğim “seni sokağa atacağız, seni filancaya vereceğiz” sözleri
gibi birçok neden olabilir. Belki de ufak bir tedirginliktir. Biliyorum ki biz güzel bir aileyiz ve birlikte her
zorluğu yenebiliriz.
Sizi Çok Seven Çocuğunuz
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)